20 Şubat 2013 Çarşamba

Romanov Kehaneti (The Romanov Conspiracy)

Glenn Meade, Kırmızı Kedi Yayınevi


Glenn Meade'in Doğan Kitap'dan çıkan casusluk-macera romanlarını inanılmaz bir zevkle, yutarcasına okumuştum. (Sakkara'nın Kumları, Brandenburg, Kar Kurdu). Ne yazık ki, sondan bir önceki kitabı İkinci Mesih, benim için Dan Brown'dan Kayıp Sembol ile birlikte 2011'in en büyük hayal kırıklığı olmuştu. Yine de, İrlandalı yazarımızın yepyeni kitabını görünce düşünmeden aldım tabii.

Romanov Komplosu, kitabın başındaki dev geri dönüş ile bizi alıp devrim Rusya'sına götürüyor. Yüzlerce yıllık Romanov hanedanlığı sona ermiş; Bolşevikler ile Çarlık yanlıları arasında iç savaş çıkmış, Çar ve ailesi hapis tutulmaktadır.Çarı ve ailesini kurtarmayı akıllarına koyan bir grup Bolşevik karşıtı kahramanlarımız ise, aslanın inine girerek Rusya'ya gelip son derece tehlikeli bir maceraya atılırlar.

Kitabımız cüretkar takımın başından geçenler kadar devrim Rusya'sında olup bitenleri de anlatıyor. Zaten bütün hikayeler bir şekilde birbirine bağlı ve Romanovlarla ilgili macera dışında, devrimle ve insanlarla ilgili kısımlarda; kısaca kitapta neredeyse baştan sona yoğun bir Doktor Jivago etkisi/benzerliği/tadı duyumsadım ben. Baş kahramanımız bile bir nevi Indiana Jones ile Yuri Jivago karışımı diyebiliriz. Sonuçta kitabı  sıkılmadan okudum. Glenn Meade yeni roman yayınlarsa onu da alır okurum. Fakat bir Brandenburg ya da Kar Kurdu mu diye sorarsanız hayır derim.

Konu ve dönem ilginizi çekiyorsa keyifle okursunuz.




18 Şubat 2013 Pazartesi

Ölüm Meleğinin Şarkısı (The Valkyrie Song)

Craig Russell, Doğan Kitap

Berlin Duvarı'nın yıkılmasından kısa süre önce, Doğu Almanya Güvenlik Bakanlığında son derece gizli bir operasyon başlatılır. Üç tane genç kız eğitimden geçirilip dünyanın en ölümcül kadınları haline getirilecek ve Batı Almanya'ya casusluk yapmaya gönderilecektir. Bu kızlara Valkyrie kod adı verilir. Fakat tarihin cilvesiyle duvar yıkılıp Almanya birleşince, Valkyrie'ler özel bir suikast timine dönüşür.

Günümüzde, Hamburg'da unutulmaya yüz tutmuş bir şarkıcı öldürülmüştür. Cinayet on sene önce aynı bölgeyi kasıp kavuran seri cinayetlere çok benzemektedir. Davayı çözmek için çabalayan dedektifimiz Jan Fabel, bir yandan gitgide çapraşıklaşan olayla uğraşırken beri yandan ekibini de birarada tutmaya çalışmaktadır.


Oldukça zevkle okuduğum bir cinai roman idi Ölüm Meleğinin Şarkısı. Kill Bill'deki Ölümcül Engerek Suikast Timi'ni andıran, tarihin derinliklerinden çıkagelerek cinayet işleyen dehşet verici bir grup kadına karşı olayları çözmeye çalışırken zaman zaman bocalayabilen; süper kahraman güçleri filan olmayan, gerçekçi bir komiser var kitapta. Olayların Hamburg'da geçmesi de ayrı bir renk katıyor. Farklı kentlerde geçen kitapları okumaktan çok hoşlanıyorum.

Eğer ki yazarımız ara ara aman ters köşe yapayım diye çok uğraşmasa imiş, mükemmel bir roman olabilirmiş. Şu haliyle bile bizi gayet tatmin etti (Babam ve ben).

Beğendim dostlar.

.

4 Şubat 2013 Pazartesi

Kutsal Kan, Kutsal Kase (The Holy Blood And The Holy Grail)

Michael Baigent, Richard Leigh, Henry Lincoln - Nokta Kitap

Yıllar önce Da Vinci Şifresi'ni okuduğumdan beri, isminden efsane gibi bahsedilen Kutsal Kan Kutsal Kase kitabını da okumayı aklıma koymuştum. İşte sonunda yaptım ama okumasaydım da o kadar gün 2 roman bitirseydim daha iyi olurdu diye düşünmekteyim.

Yazarlarımızdan Henry Lincoln, 1969 senesinde yaz tatiline giderken, yoldan ufak bir kitap alır. Gerard De Sede'nin Lanetli Hazine'si,  Fransa'daki meşhur Rennes La Chateau kasabasından, kasabanın gizemli rahibi Jacques Saunerie'den ve Sauniere'in nerden geldiği belirsiz bir hazine ile inşa ederek simgeler ve sırlarla doldurduğu kilisesinden bahsetmektedir. Bu kitap Lincoln için milat olur, Sauniere'in şifrelerini çözmek için yıllarca uğraşır, diğer yazarlarla buluşur ve araştırmaları bu kitabı ortaya çıkartır.

Kitabın ilk kısmı Mesih'in Ve Süleyman Tapınağı'nın Yoksul Şövalyeleri Tarikatını anlatıyor, bu tarikat görünüşte Kudüs'e hacca giden Haçlıları koruma amacıyla kurulmuş fakat şaşırtıcı bir nüfuza kavuşmuştu. Yazarlarımız ikinci kısımda, tapınakçıların arkasındaki asıl gücün Sion Tarikatı olduğunu ileri sürüyorlar, adeta tüm dünyayı parmağında oynatan bu Sion Tarikatının büyük üstadlarını ve birbirleri ile alakalarını tek tek anlatıyorlar. Buralarda sıkıntıdan epeyce uyudum. Son kısımda ise kutsal kan konusu irdeleniyor; diyorlar ki, Hz İsa'nın karısı ve en az bir çocuğu Fransa'ya kaçtı ve bu çocukların soyu Merovenj hanedanını meydana getirip Franklarla karışarak günümüze kadar kutsal kan bağını devam ettirdi. Sion Tarikatı ve onun askeri gücü Tapınak Şövalyeleri de işte bu sırrı korumakta idiler.

Yani bazı konularda inceleme veya komplo teorisi yerine kurgu okumak çok çok daha iyi, gereksiz bulduğum bir okuma oldu benim için Kutsal Kan, Kutsal Kase.