26 Mart 2016 Cumartesi

Kayıp Kızın Hikâyesi (Storia della bambina perduta)


Elena Ferrante, Everest Yayınları

Çeviri : Eren Yücesan Cendey

Dördüncü Kitap : Olgunluk,Yaşlılık


Lenu'nun kaleminden okuduğumuz hikayenin son bölümünde; kahramanlarımızın olgunluk dönemini izliyoruz. Mahalledekilerin, Lenu'nun ve Lila'nın hikayeleri sona eriyor artık. Seri bir roman olduğu için ne yazsam bilemiyorum. Yazacağım her şey "spoiler" sayılacak o yüzden susayım. 


Kitabı okuduktan sonra yazara hayran kaldığımı belirtmemde sakınca yok. Tam 4 ciltte bize içiçe geçmiş iki yaşamı anlattı. Olağanüstü akıcı, renkli ve samimi anlatımıyla 4 kitabı sular seller gibi okuttu. Ben üçüncü kitapta birazcık Lenu'ya kızıp sürekli anlattığı bunaltıcı evlilik yaşamından sıkılmıştım. Belki Lenu'nun biraz daha az hikayede yer alması buna sebepti. Halbuki son kitapta Lenu kızlarını alıp Napoli'ye geri dönüyor ve Lila ile tekrar bir araya geliyorlar. Bu yüzden kitaptan yine serinin en başındaki gibi keyif aldım. 


Çok güzel kitap.




20 Mart 2016 Pazar

Mucize (Wonder)


R.J. Palacio, Pegasus Yayınları

Çeviri : Berna Sirman



Kahramanımız August (Auggie) Pullman, genetik bir bozukluk sebebiyle yüzünde feci bir deformasyonla doğmuş. Yani yüzüne bakmaya korkuyor herkes, gözleri aşağıda, kulakları yok gibi, çenesi tuhaf vs. Auggie'nin dediği gibi : "Aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kötü görünüyorumdur." Onu gören çocuklar korkudan çığlık atarak kaçıyorlar yanından.


Auggie çok cesur davranarak, 5.sınıfta mahallesindeki okula gitmeyi kabul ediyor. Kitabın hikayesini; Auggie'nin, ablasının ve arkadaşlarının bakış açılarından okuyoruz. Bu benim için hoş bir sürpriz oldu, kitabın başarısının bir sebebi de bu diye düşünüyorum. Yani sadece Auggie'nin yaşadığı zorlukları değil; onunla bir ömür geçiren ablasının hislerini, arkadaş olmaya çalışan çocukların bakış açılarını da okuyabiliyoruz.


Pek duygulu ve samimi buldum Mucize'yi. Çok sevdim!




19 Mart 2016 Cumartesi

Gökyüzü Çocukları (Rooftoppers)


Katherine Rundell, Domingo Yayınları

Çeviri : Duygu Dalgakıran


Harikulade bir kitap Gökyüzü Çocukları. Üstelik Domingo bu kitaba çok özenmiş, karton kapaklı ve şömizli; çocukluğumun Armağan Çocuk Klasiklerini anımsatan bir baskı yapmış. Böylece hem içeriğiyle hem de görüntüsüyle sizi mutlu eden bir kitap yayınlamışlar.


Kitabımız okyanusta bir deniz kazası ile başlıyor. Kazazede Charles Maxim, denizden minik bir kız çocuğu kurtarıyor : Sophie. Sophie'yi evine götüren Charles, kızı sınırsız özgürlük ve kitap sevgisi ile büyütüyor. Sophie 12 yaşına geldiğinde, yetkililer kızı Charles'dan alıp yetimhaneye koymaya karar verince, kahramanlarımız Paris'e kaçıyorlar ve Paris çatılarında Sophie'nin annesini arıyorlar.


Charles'ı ve Sophie'yi çok seveceksiniz. Kitap ise tam mânasiyla klasik bir çocuk romanı, bayıldım.


"Sevgi ve cesaret, aynı şeyi anlatan iki ayrı kelime."

"İnsan en ufak bir ihtimal pırıltısını göz ardı etmemeli."

"Sadece cılız zihinler gökyüzünü sevmez."






Kadınlar (Mujeres)


Eduardo Galeano, Sel Yayıncılık

Çeviri : Süleyman Doğru


Eduardo Galeano adeta dünya tarihinin hikâye anlatıcısı, yeryüzünün belleği. Bu kitabı aslında bir derleme, diğer kitaplarından özellikle kadınlar hakkındaki hikâyeleri toplamış. Geçmişten bugüne, tarihte iz bırakmış ya da adı sanı duyulmamış ama kalbinize iz bırakacak kadınları anlatıyor Galeano. Dili yine sapsade ve lirik. Süleyman Doğru'nun çevirisi pek lezzetli.


Sırada Latin Amerika'nın Kesik Damarları var.



18 Mart 2016 Cuma

Glow


Ned Beauman, Domingo Yayınları

Çeviri : Algan Sezgintüredi


Ned Beauman'ın başka bir kitabını okuyup da sevmediyseniz Glow'u da okumayın bence. Ben daha önce Işınlanma Kazası'nı okumuş ve sevmemiştim. Bu tarz bir mizahı anlamıyorum herhalde. Daha klasik anlatım şeklini tercih ediyorum sanırım. Yine de, Domingo ne basarsa alıp okurum gibi bir yaklaşımım var, bu yüzden Glow'u da okudum. Hatta canım Sittirella'cığımdan doğum günü hediyem idi Glow:) Çok hevesle başladım ve sıkıla sıkıla bitirdim maalesef kitabı.

Fakat bir daha Ned Beauman mı, ASLA!



7 Mart 2016 Pazartesi

Tespih Ağacının Gölgesinde (Go Set a Watchman)


Harper Lee, Sel Yayıncılık

Çeviri : Püren Özgören


To Set A Watchman ilk çıktığında İngilizcesini alıp okumuştum meraktan. Tabii Püren Özgören'in harikulade Türkçesi ile Sel Yayıncılıktan çıkan kitabı da okumasam olmazdı.


Öncelikle kitabın Türkçe ismine bayıldığımı söyleyeyim. Daha güzel bir isim bulunamazdı herhalde. Kitabın kendisine gelince, düşüncem değişmiş değil. Güzel kısımları var, özellikle Jean Louise'in hâlâ Scout olduğu günlere dair anıları kitabın en sevdiğim yerleri idi. Bunun dışında asla Bülbül'ün şiirselliğine sahip değil bu kitap. Bülbül'ü tekrar tekrar okuyabilirim ama Tespih Ağacı'nı bir daha okur muyum bilmem.



6 Mart 2016 Pazar

Bay Y'nin Sonu


Scarlett Thomas, April Yayınları

Çeviri : Kıvanç Güney


Kahramanımız bir sahafta tesadüfen bulduğu kitaptaki formülü uygulayarak paralel evrene seyahat ediyor. Oldukça meraklı görünen konu bana göre dalgalı bir şekilde anlatılıyor kitapta. Yani zaman zaman çok sıkıcı, zaman zaman da gayet meraklı. Bu merak hissiyle sonuna kadar okudum. Sonunda okumasam da olurmuş bu kitabı dedim.




2 Mart 2016 Çarşamba

Kutsal İnek (Holy Cow)


David Duchovny, April Yayınları

Çeviri : Algan Sezgintüredi



David Duchovny, bizim The X-Files dizisindeki Ajan Fox Mulder olarak tanıdığımız aktör. Oturmuş, akıllı bir ineğin ağzından eğlenceli bir roman yazmış. İşte o roman bu.


Elsie Bovary, Kuzey Amerika'daki bir çiftlikte yaşayan mutlu, besili bir inek. Günün birinde yanlışlıkla çiftçinin televizyonunu izliyor ve seyrettiği programda insanların inekleri nasıl kesip biçip yediklerine şahit oluyor. Feci bir buhran geçiren kahramanımız,yine televizyon izleyerek kendince bir çözüm buluyor: İneklerin kutsal sayıldığı Hindistan'a kaçacak ve mezbahadan kurtulacak!


Elsie, kaçış planını hazırlarken, domuz Jerry ile hindi Tom da inek kardeşimize bu macerada eşlik etmeye karar veriyorlar. Jerry'nin derdi, domuzun yasak olduğu İsrail'e kapağı atmak. Tom ise Türkiye'de kral muamelesi göreceğinden emin. Böylece üçü çiftçinin kredi kartını çalıp şenlikli bir maceraya dalıyorlar.


İncecik bir kitap, Kutsal İnek. Ben bir Pazar akşamı, o en sıkıcı, boğucu saatte okudum ve yüzüm güldü. Eğlenceli, hafif, tatlı bir kitap. Ve mesajını alabildiğine iyimser veriyor bize:


"Siz, ben, biz, yabandaki hayvanlar, dizinizin dibindeki hayvanlar, tabağınızdaki hayvanlar, yanınızda duran kişi...
Hepimiz biriz.
Hepimiz kutsalız.
Mö."



Kindred Spirits


Rainbow Rowell, Macmillans Kids UK


Kahramanımız Elena, Star Wars ile büyümüş bir kız. Hayatında hep var olmuş orijinal üçleme. Dolayısıyla, The Force Awakens gösterime gireceği zaman günler öncesinden sinema önünde kuyruğa giriyor. Aslında coşkulu bir kalabalıkla birlikte müthiş eğlenerek bekleyeceğini zannederken sadece 3 kişilik bir hayran tayfasıyla, soğukta titreyip gazoz şişelerine işemeye çalışarak geçiyor günler. Tabii laf lafı açıyor, muhabbet derinleşiyor, gösterim günü yaklaştıkça heyecan artıyor.

Rainbow Rowell'i Eleanor & Park isimli güzelim romandan tanıyoruz. Bu novella da bir harika. Bana The Force Awakens'ın geceyarısı gösterimine gittiğim zamanki heyecanı yaşattı:) 

Kitabı e-book olarak okudum.




Halk Plâjı


Kemal Tahir, İthaki Yayınları


Halk Plâjı'nı Kemal Tahir, geçinmek için ayda bir roman yazmak mecburiyetinde olduğu yıllarda, Samim Aşkın mahlasıyla kaleme almış. Yani adamcağızın hiç ara vermeden, boşluk bırakmadan haldır haldır kitap yazması gerekiyormuş. O yüzden belki daha derinleştirilebilecek bir mevzuyu, yüzeysel, kısaca anlatıp geçmesi gerekmiş.


Bu kısa haliyle bile kitabımız bizi 1950'lerin Istanbuluna götürüyor ve o günlerin bakış açısı hakkında fikir edinmemizi sağlıyor. Romandaki tipler ve plâjın canlı, cıvıl cıvıl hali gayet gözümüzün önünde canlanıyor. Yine de çok sevdiğimi söyleyemem Halk Plâjı'nı.


Sebebi de şu, kitaptaki bütün tipler olumsuz. Sevilecek tek Allahın kulu yok. Artık gerçekçi olmak kaygısından mıdır, bütün adamlar haydut, namussuz, terbiyesiz; bütün kadınlar kızışık, kocasını aldatıyor, yoksa da sevici.


Kitabın ilk basımındaki kapağı ile yayınlanması hoş olmuş. Ama yani okumasam da olurdu.