Sevgili Düşmanım hakkında yazabilmek için öncelikle Jean Webster'in meşhur romanı Daddy Long Legs - Uzun Bacaklı Baba'dan bahsetmem gerekiyor, çünkü kitabımızın öncülü, kahramanlarımızla tanıştığımız ilk macera o.
Uzun Bacaklı Baba romanı ve bu romandan esinlenerek yapılan animesi Judy ve Uzunbacak benim için çok önemli, orta sondan beri kullandığım takma adım, sevdiklerimin beni çağırırken kullandıkları isim, blog alemlerindeki kimliğim, hepsi Uzunbacaklı Baba'dan geliyor : Judy Abbott.
Güzelim ciltli Daddy Long Legs kitabım |
Daddy Long Legs yıllar önce dilimize "Örümcek Dede" ve "Leylek Dede" isimleri ile çevrilmiş. İkisini de uzun uğraşlar sonucu ödünç bulup okumuş idim, çok uğraşmıştım çünkü o zamanlar internet yoktu, gittigidiyor'dan eski kitapları bulamıyorduk:)) Kitaplardan birinin dili çok eski idi, anlamamıştım zaten. Sonra aradan yıllar geçti ve Amazon'dan alışveriş yapabildiğimiz yıllarda Daddy Long Legs ile onun devamı olan Dear Enemy'i edinme şansım oldu. Nihayet ilk kitabın modern baskıları da yapıldı:
Uzun Bacaklı Baba, yetim Jerusha'nın hikayesidir. Yetimhanenin mütevelli heyetinden esrarlı bir adam; Jerusha'nın yazdığı makaleyi çok beğenir ve eğitim alması için kızı koleje göndermeyi üstlenir. Adam Jerusha'nın her türlü masrafını karşılayacak ancak kimliği kesinlikle gizli kalacaktır. Jerusha, kolejde hayatla tanışır, adını Judy olarak değiştirir (işte bu ben oluyorum:))) Hiç tanımadığı, sadece uzayan gölgesini görüp "Uzunbacak" adını verdiği gizemli koruyucusuna mektuplar yazarak kolej yaşamını, derslerini, karşılaştığı zorlukları, oda arkadaşları Sallie ve Julia ile maceralarını anlatır. Kitabımız zaten bu mektuplardan oluşmakta ve Judy'nin ayakları üzerinde durma, bağımsız olma mücadelesini anlatmaktadır.
Asıl konumuz olan Sevgili Düşmanım'a gelecek olursak; daha önce Türkçe'sini okumamıştım, geçmişte basılıp basılmadığını da bilemiyorum. Notos Kitap 2008'de yayınlamış Sevgili Düşmanım'ı. Ben de bir kere daha severek okudum.
Sevgili Düşmanım, Judy'nin kolejdeki oda arkadaşı, biricik dostu Sallie McBride'ın hikayesi. Sallie koleji bitirdikten sonra gezip tozup eğlenerek, güzel elbiseler giyip flörtleşerek tatlı bir hayat yaşamayı ummaktadır. Fakat beklemediği bir teklif alır ve sevdiği insanlara söz verdiği için bu görevi istemeyerek de olsa üstlenecektir: Judy'nin büyüdüğü John Grier Yetimhanesi'ni ıslah ederek oradaki 113 yetimin hayatlarını iyileştirmesi gerekmektedir. Sallie, kendine has düşünce tarzı ve yöntemleri ile yetimhaneye bomba gibi düşer. Çocukların doktoru inatçı ve de aksi doktorlar kah didişip kah arkadaşlık ederek var gücüyle çalışmaya başlar ve giderek yetimlere bağlanır. Sallie, sosyete hayatı yaşamak isteyen havai bir kızdan; amacının peşinde kararlıkla koşan, yetimleri için var gücüyle mücadele eden güçlü bir kadına dönüşür. Bu esnada olup bitenleri de Judy'e mektuplarında uzun uzun yazar; kitabımız da bu mektuplardan oluşmaktadır zaten.
Kendi adıma benim için çok çok özel ve hayatımı etkilemiş iki kitaptır, Uzun Bacaklı Baba ve Sevgili Düşmanım. İkisini de ayrı ayrı tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.