Bir Jane Rizzoli polisiyesi. Rizzoli & Isles serisinin ikinci kitabı.
Tess Gerritsen'in kitaplarının yarısı Doğan Kitap'tan yarısı Martı Yayıncılık'tan çıkmış nedense. Kahramanımızın korkunç seri katil Cerrah ile ilk macerasını Doğan'da; maceranın devamını Martı'dan okuyoruz, ilginç tabii.
Çırak, Cerrah romanının devamı, onu tamamlayıp bitiren bir kitap. Eğer Cerrah'ı okuyup bayıldıysanız Çırak da mutlaka okunmalı.
Cerrah'ın Boston'da estirdiği terörün üzerinden 1 sene geçmiştir ve şehir yine bir ateş gibi yaz mevsiminde kavrulmaktadır. Rizzoli'ye başka bölgede çalışan Dedektif Vince Korsak'dan çağrı gelir. Korsak'ın bölgesinde korkunç bir cinayet işlenmiştir ve Cerrah vakasıyla benzerlik taşıdığı için Korsak Rizzoli'nin olay yerini görmesini ister. Lüks malikanede işlenen cinayette Rizzoli adeta kan banyosuyla karşılaşır. Koca vahşice infaz edilmiş, karısı ortalarda yoktur.. Çok geçmeden kadının cesedi bulunur... ve diğerlerinin de. Bu sefer Dominatör adı takılan yeni bir seri katil ortaya çıkmıştır ve Rizzoli bu davanın başına geçirilir. Nedense FBI da bu olay üzerinde beraber çalışmak için Gabriel Dean isimli bir ajanı göndermiştir. Rizzoli bir yandan Dean ile didişirken, Korsak ile katilin peşine düşerler. Cesetleri inceleyen ölüm meleği diye tanınan karizmatik adli tıp doktoru Maura Isles ise onlara duymak bile istemedikleri korkunç bilgiler vermektedir. Dominatör cinayetlere devam ederken, en olmayacak şey olur, ustası hapisten kaçar! Rizzoli'nin kabus dolu günleri böylece başlar.
Kitabı çok akıcı ve heyecanlı buldum, özellikle ilk kısımlarda nefes almadan okuduğumu söyleyebilirim. Kitapta kan gölü sahneler, otopsi sahneleri yine büyük açıklıkla, en korkunç detaylar eksik kalmaksızın anlatılmış, gayet geriliyorsunuz okurken. Ayrıca Jane'i biraz daha yakından tanıdığımız, hayatına dair bireyler öğrenip karakterini daha iyi anladığımız bir kitap olmuş. Yani artık kahramanımızı sevmeye başlıyoruz Çırak'ta.
Adli tıp doktoru Maura Isles da bu kitapla sahneye çıkıyor, oldukça soğuk ve karizmatik bir karakter. Maura'nın otopsileri gayet detaylı yazılmış, sanki oradaymışçasına en iğrenç küçük detayı kaçırmıyoruz yani.
Kitapla ilgili bir şikayetim var, final bölümünde, çeviriden kaynaklı mı bilmiyorum, bir kopukluk var gibi geldi bana. Artık günahı Martı Yayıncılık'ın boynuna.Orada bir karışıklık olabilir.
Cerrah'ı sevenlerin kaçırmaması gereken bir roman.
bir soluktaaa bitirmis oh bee demistim:)
YanıtlaSilguzel yorum katiliyorum asli
eee ben kitap da okuyamiyorum film de izleyemiyorum evlendim kendimi yemege adadim:)
nasilsin asli
heyyy iyiyim canım, sen nasılsın, evlilik yaradı mı? :) ben bildiğin gibi, işe gidip geliyorum, arada arkadaşlarla gezme tozma, kediyle yuvarlanma, öyle devam ediyorum:))
YanıtlaSilSıradan bütün Rizzoli serisini okumaktayım, 4. kitaba başladım bugün. 3.'yü pek sevmedim ama.
tüm rizzoli serisini bitirdim, üstüne bi de diziyi de izleyeyim dedim ama bir şeyi anlayamıyorum tess neden öyle bir diziye izin verdi aslıcım aklım almıyo,rizzoli hiç benzemiyo, ölüm kraliçesi maura olmuş sevimlilik abidesi,dizinin belki de tek iyi tarafı fbı ajanı dean i twilight ın babası charlie nin oynaması
YanıtlaSilBir Dişçinin Günlüğü : tess ablamız diziyi destekliyor, çünkü dizi kitapların okuyucularını arttırmış, doğrudur. ben diziyi seviyorum ama komedi dizisi gibi öyle eğlencesine izliyorum canım:) tiplerin kitaplarla alakaları yok ama aralarındaki kimyayı sevdim ne bileyim. ben şimdi dördüncü kitaptayım, Rizzoli ve Isles hala dost olamadılar, dizide ohhoooo panpiş tadındalar valla ahaha:)))
YanıtlaSilhakketten öyle:)
YanıtlaSilbende bi taraftan dizinin 2. sezonunu bitirdim bi sezon daha olsa izlemem mi valla izlerim,dediğin gibi bağımsız başka bir hikaye gibi düşünmek en iyisi,