Türkan Şoray, NTV Yayınları
Türkan Sultanı çok severim, içi Şoray'ın kişisel albümünden fotoğraflarla dolu bu otobiyografik kitabı da bir gecede okudum.
Kitapta, bütün ömrünü biricik gerçek aşkı sinemaya adamış Türkan Şoray; hayatını ve kariyerini gözden geçiriyor; nasıl büyümüş, sinemaya nasıl girmiş, filmler ve beraber oynadığı jönler hakkında neler düşünmüş, tek tek, tatlı tatlı anlatıyor. Yıllar boyu kendini geliştirmesi, önce robot gibi hep aynı tiplemeyi oynarken zamanla sinema kuramına merak salarak gerçekçi filmlere dönüş yapması ve nihayet gerçek oyun gücünü keşfederek sinema tarihine damgasını vurması bariz şekilde gözler önüne seriliyor bu kitapta. Diğer en belirgin olan tema, Şoray'ın ağzından düşürmediği "seyircim" .. tutkuyla, sevgiyle bağlı olduğu seyircilerine duyduğu minnettarlık ve seyirci ile arasındaki inanılmaz sevgi alışverişi çok çarpıcı.
Setlerde çektiği sıkıntıları, özel hayatındaki seçimlerden ötürü yaşadığı bunalımları da anlatıyor Türkan Sultan kitabında. Ama eninde sonunda bana herşey çok şeker kaplı ve fazlasıyla iyimser geldi. Hakkını yemeyelim, oyuncumuz sinemaya aşık olduğu için ona eziyetler zevk geliyordur, bu samimiyetine inanıyorum. Ama benim içim bayıldı biraz dostlar, bu tatlılık ve iyilikten:)
Türkan Sultanı sevenlerin kaçırmaması gereken bir kitap. Daha profesyonel bir yaklaşımı tercih edenlere de Atilla Dorsay'ın "Sümbül Sokağı Tutsak Kadını" isimli çalışmasını öneririm.
Çok yaşa Türkan Sultan!
istiyorum bunu okumayı diye yazacam ama hangisinin istemiyorum ki:((
YanıtlaSilaynen ben de öyle, habire yeni kitapları not ediyorum, bu esnada önüm arkam sağım solup kitap kulesi dolu. nasıl yetişeceğiz herşeyi okumaya bilmiyorum ki:)
Sil