16 Ekim 2011 Pazar

Esrarengiz Sanık - Koltuktaki Ölü (Sad Cypress)

Agatha Christie, Altın Kitaplar

Bir Hercule Poirot polisiyesi. Bu da Suveren çevirisi değil, yeni basımlardan biri. Sanırım bu yeni çevirileri almamız gerek arkadaşlar. Eski çevirilerin oldukça kırpılmış olduğuna inanıyorum artık.

Bu kitap daha önce Koltuktaki Ölü adıyla çevrilmiş. Güncel basımda isim tekrar değişmiş. Çiğdem Öztekin çevirmiş romanı dilimize. Keşke orijinal isme sadık kalsaymış. Romanın orijinal adı bir Shakespeare oyunundan alıntı, Sad Cypress - Hüzünlü Selvi manasında. Ve kahramanımıza çok uygun bir isim bu. Poirot'dan bahsetmiyorum tabii, bu romanın kahramanı Elinor Carlisle. Kitabın başında Elinor'u çok güzel ve gururlu, oldukça vicdanlı ve sağduyulu bir genç hanım olarak tanıyoruz. Sayfalar ilerledikçe Elinor'un bu sakin, ağırbaşlı görüntüsünün altında tutkulu bir kadın, adeta kıpkırmızı kadife gibi bir Lancaster gülü olduğu ortaya çıkıyor. O vakit Elinor'un ismi bana bilerek seçilmiş gibi geldi. Belki de Jane Austen'in "Sense and Sensibility - Kül ve Ateş" romanındaki Elinor'a bir atıf idi bu Elinor. Nasıl ki, iki kız kardeşin öyküsünü anlatan Kül ve Ateş'te Elinor sağduyulu ablayı, külü temsil ediyorsa, bu kitapta da Elinor sağduyunun, vicdanın ta kendisi oluyor.

Kitabın oldukça kompakt bir öyküsü var, pek az karakter etrafında geçiyor olaylar. Zengin Bayan Welman felç geçirir ve vasiyetname yapamadan ölür. Büyük miras tek akrabası Elinor Carlisle'a kalır. Elinor, Bayan Welman'ın kocasının yeğeni Roderick ile nişanlıdır, genç adama delice aşık olduğunu hiç belli etmez çünkü Roddy Elinor'u salt dostça bir muhabbetle sevmektedir. Malikaneye gittiklerinde Roderick, Bayan Welman'ın bahçıvanının kızı güzel Mary'e ilk görüşte aşık olur. Elinor kendi hiç sahip olamadığı tutkulu aşkı Roddy'nin Mary'e verdiğine şahit olunca nişanı atar. Günler sonra kendine miras kalan malikaneyi satan  Elinor halasının eşyalarını toparlamak için eve döndüğünde, Mary Gerrard ile karşılaşır. Malikanede Elinor Mary'e kendi elleriyle hazırladığı sandöviçlerden ikram eder ve Mary 1 saate kalmaz ölür. Polis, kıskançlık sebebi ile Mary'i zehirlediği şüphesiyle Elinor'u tutuklar.

Kitabımız tam bu noktada başlıyor, Elinor'un mahkemedeki ruh haliyle açılış yapılıyor. Daha sonra geriye dönüşlerle geçmişteki olayları öğreniyoruz. herkes Elinor'un katil olduğunu düşünürken, suçu kanıtlanıncaya değin masum olduğuna inanan Mösyö Poirot gerçekleri araştırmaya başlıyor. Kitabın kurgusu oldukça değişik. İlk bölümde geriye dönüp hikayeyi okuyor, ikinci bölümde Hercule Poirot'nun araştırmalarına katılıyoruz. Üçüncü bölüm ise Agatha külliyatı açısından eşsiz, cinayet yargılamasında mahkeme sürecine katılıyoruz bu bölümde. Kitapta en çok bu kısımdan zevk aldığımı söyleyebilirim. Sanık sandalyesinde oturan Elinor'un iç dünyasında olup bitenler ile mahkeme süreci aynı anda anlatılıyor, böylece olayların tamamen içine girerek Elinor gibi sanık sandalyesinde hissediyoruz kendimizi.

Çok farklı bir A.C. romanı Koltuktaki Ölü, daha duygusal diğer kitaplara göre. Cinayetin çözümüne gelince ise hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim, çünkü benzer çözüme sahip okuduğum 3. veya 4. A.C. romanı olmalı. Üstüste çok fazla A.C. okumanın kötü tarafı bu olsa gerek. Beri yandan bu kadar az karakterin etrafında dönen bir roman için yine de beklenmedik bir son tabii ki.

Kitabın dostlarım Biblio ve Thalassapolis tarafından yazılmış güzelim değerlendirmelerini de lütfen okuyunuz. Kitaba çok farklı bir gözle bakacağınızdan eminim.



2 yorum:

  1. Teşekkürler Aslı'cım ne güzel bir yazı olmuş bu böyle. Bilhassa Jane Austen tespitin çok ilginç. Kitabın bir yerinde mitolojik kahraman Eleanor'dan bahsediliyordu, hani zehri yada bıçağı mı ne sunuyordu. Agatha Teyze'miz ondan esinlenmiş de olabilir.

    Her halukarda çok güzel bir kitap. Eşsiz benim için, biliyorsun. :)

    YanıtlaSil
  2. Biblio : Elinor ile tanışır tanışmaz aklıma Miss Dashwood geldi. İki Elinor birbirine epey benziyor, ama Elinor Carlisle daha bir tutkulu, gem bir kan kırmızı Lancaster gülü o.
    Agatha Christie'nin en değişik romanlarından biri gerçekten, çok farklı ve güzel:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.