Bir Jane Rizzoli polisiyesi. Rizzoli & Isles serisinin dördüncü kitabı.
İkiz Bedenler, gerçekten insanın ağzını kurutacak bir olayla açılıyor. Meşhur Adli Tıp doktoru, Ölüm Kraliçesi lakabıyla tanınan güzel ve soğuk Maura Isles, Paris'e bir konferansa gitmiştir. Gece vakti, yorgun argın evine döndüğünde, mahallesinin polis kaynadığını, evinin önüne olay yeri şeridi çekildiğini görür. Dedektif Rizzoli, doktora hayalet görmüş gibi bakmaktadır. Nihayet ısrarlarına dayanamayıp olan biteni doktora anlatırlar. Maura'nın evinin önünde bir kadın öldürülmüştür. Kadın Maura'nın tıpkısıdır, öyle ki herkes onu doktor zannetmiştir. Maura maktülün otopsisine girer. Otopsi masasında bir dehşet sahnesi yaşanır, doktor adeta kendi kendini kesip biçmekte, kendi vücudunu parçalayıp iç organlarını çıkarmaktadır. Evlat edinilmiş olan Doktor Isles varlığından haberdar olmadığı ikiz kardeşini bulmuştur! Rizzoli ve Isles, esrarlı kadının cinayetinin peşine düşerler.
İkiz Bedenler'de, ekibimizin ibresi biraz daha Doktor Isles'a kayıyor. Hikaye onun üzerinden daha ağırlıklı anlatılmış. Rizzoli'nin biraz ağırdan almasının da sebebi var tabii, makul bir bahanesi olduğu için bu sefer kızmıyorum ama gelecek maceralarda lütfen artık eski acar, ateşli Rizzoli olarak geri dönmesini bekliyorum.
Martı Yayınları'nın çevirisini özensiz ve dağınık buldum. Bu kitaptan sonraki 5. macera Siliniş de Martı'dan çıkmış ne yazık ki, sonraki 2 macera ise çok şükür Doğan Yayınları'nda. Gerçekten Martı'nın bastığı kitaplar bitsin diye beklemekteyim. Tess Gerritsen'e Doğan Kitaplar yakışır.
Seriye devam etmek isteyenlere tavsiye edilir.
Siliniş, heyecan, macera gibi konularda zayıf kalsa da kurgu açısından serinin en iyi kitabı bence. Sonunu okuduğumda
YanıtlaSilkalakalmıştım.