Harper Lee, Sel Yayıncılık
Çeviri :Ülker İnce
Bülbülü Öldürmek kitabının daha önce Altın Kitaplardan çıkan baskısını okumuştum. Sel Yayınlarının yeni bir çeviriyle tekrar bastığını görünce, bir kere daha alıp okumadan edemedim. Haliyle iki basım arasında karşılaştırma yapmak kaçınılmaz oldu.
Altın Kitaplar baskısı 319 sayfa, Sel Yayıncılık baskısı 355 sayfa. Biliyoruz ki, Altın Kitaplardan okuduğumuz Agatha Christie kitapları yıllarca kuşa çevrilerek tercüme edilmiş dilimize. Dolayısı ile bu kitapta da bazı kısaltmalara gidilmiş olabileceğini varsayıyorum. Rastgele bir bölüm açıp kontrol ettim. Anlaşılan o ki, Altın Kitaplar kimi detayları gereksiz görüp kitaptan kaldırmış. Bazı noktalarda da çok incelikli bir çeviri yapılmamış.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Altın Kitaplar, Özay Süsoy çevirisi
Geri kalan okul günlerim, ilk günkünden farklı geçmedi. Dewey Ondalık Sistemi adı verilen sistem, ilk yılın sonunda bütün okula yayılmıştı. Onun için, bu yöntemi başka eğitim yöntemleriyle kıyaslama imkanım olmadı. Yalnızca çevreme bakıyordum: Atticus ve amcam hiç okula gitmedikleri halde her şeyi biliyorlardı.
Sel Yayıncılık, Ülker İnce çevirisi
Okul günlerimin geri kalanı ilk günden daha iyi geçmedi. Günlerim sonu gelmez bir proje oluşturuyordu, bu proje yavaş yavaş ilerleyip bir Ünite'ye dönüşmüştü ve bu proje sırasında bana Grup Dinamiği'ni öğretmek gibi iyi niyetli ama boşuna bir çabayla Alabama Eyaleti, kilometrelerce elişi kağıdı ve mum boya harcadı. Jem'in Dewey Ondalık Sistemi dediği şey o yılın sonunda okul çapında uygulanmaya başladı, bu yüzden o yöntemi başka öğretim teknikleriyle karşılaştırma şansım olmadı. Tek yapabileceğim çevreme bakmaktı : Atticus ile eğitimini evde tamamlayan amcam her şeyi biliyordu; hiç değilse birinini bilmediğini, öteki biliyordu.
Bir örnek daha :
YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Altın Kitaplar, Özay Süsoy çevirisi
Calpurnia önlüklerinin en kolalısını takmıştı. Elinde bir tepsi çörek vardı. Yaylı kapıya doğru yürüdü. Hafifçe itti. Davranışlarındaki inceliğe ve rahatlığa hayran oldum. Alexandra hala da beğenmiş olacak ki bugün Calpurnia'nın servis yapmasına izin vermişti.
Sel Yayıncılık, Ülker İnce çevirisi
Calpurnia en sert kolalı önlüğünü takmıştı. Tepside kremalı meyve keki taşıyordu. Geri geri yaylı kapıya yürüdü ve poposuyla kapıya hafifçe dokundu. Tatlılarla kurabiyelerle dolu ağır tepsileri bu kadar kolayca ve zarif bir şekilde taşımasına hayrandım. Alexandra Hala da hayran olsa gerekti ki bugün ikramları Calpurnia'nın yapmasına izin vermişti.
Sonra acaba orijinal metinde ne yazıyor diye merak ettim:
Chapter 24
Calpurnia wore her stiffest starched apron. She carried a tray of charlotte. She backed up to the swinging door and pressed gently. I admired the ease and grace with which she handled heavy loads of dainty things. So did Aunt Alexandra, I guess, because she had let Calpurnia serve today.
Ülker İnce'nin çevirisini çok daha incelikli ve aslına uygun buldum.
Eğer kitabı daha önce okumadıysanız zaten mutlaka okuyun. Benim gibi farklı bir baskı okuduysanız da Ülker İnce çevirisi ile bir kere daha okumanızı tavsiye ederim.
Sanal Kitap Fuarı'ndan alışverişimi yaparken ''Bülbül'ü Öldürmek" stoklarında yoktu.
YanıtlaSilTemin süresi ortalama 10 günü bulduğu için sadece stokta olan kitaplardan siparişimi verdim.
Şimdi pişman oldum :/ Sanal fuar da bitti...
Mayıs'a dek bekleyeceğim artık :(