J.R.R. Tolkien, Metis Yayınları
Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları'na
Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a
Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar'a, ölecekler ne yazık
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyar'nda
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne
Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda
Nihayet kitaplığımda belki 15 senedir sararıp solan Yüzüklerin Efendisi'ni okumuştum sevgili dostlar. Çok mutluyum.
Kitabım 1998 tarihli ikinci basım. Üç cilt takım olarak babam almıştı bana, Orta Dünya haritası hediyeli; kitapların içinden de ayraçlar çıkmıştı. Kitabı okumak üzere ilk kez elime aldığımda hani o hobbitleri, pipo otlarını; yazarımızın yarattığı Orta Dünya mitolojisinin önceki çağları hakkında bilgi veren o destansı önsözü okuyabildim mi anımsamıyorum. Bildiğim tek şey Bilbo Baggins'in doğumgünü kutlamasından ileri gidemediğimdi. Sonraki senelerde kitabı okumak için defalarca teşebbüs ettim ama Çıkınçıkmazı'nda oturan Bilbo Baggins dedin mi içime basan sıkıntı kitabı okumamı engelledi, inanılır gibi değil, kesinlikle ilerleyemiyordum sayfalarda.
Yıllar sonra meşhur filmler piyasaya çıktı. Filmleri de izlemedim, eğer izlersem kitapları hayatta okuyamam diye düşünüyordum. Bu esnada bütün sülale benim kitapları hatmetmiş; ben okumadan eskimişti Yüzükler üçlemesi.
Aradan aylar yıllar geçti, filmler bile eskidi. Birkaç ay önce canım Sittirella benden söz aldı, filmleri muhakkak izleyeceğime dair. Ve en karşı koyamayacağım şey, film uyarlaması oyunlarına bayıldığım Lego, Yüzükler'in oyununu yayınladı. Temmuz ayında Steam'deki yaz indirimden oyunu aldım. Ve baştan sona oynayınca nasıl bir şey kaçırdığımı yavaş yavaş anlamaya başladım. Bir kere bu bir yol macerası idi, en sevdiğim türden. Sonunda oturdum ve filmleri seyrettim. Ve Yüzük Kardeşliği kitabını bu kez sonuna dek okumak üzere elime aldım.
Yüzük Kardeşliği, Tolkien'in kurguladığı bir mitoloji, sanırım fantastik edebiyatın temel taşı. Bir Orta Dünya efsanesinden yola çıkıyor, güç yüzükleri efsanesinden. Ve tüm yüzüklere hükmedecek, Tek Yüzük'ün kaderini anlatıyor. Bu yüzüğü Karanlıklar Efendisi Sauron yapmıştır ve yüzük beklenmedik şekilde kendi halinde bir hobbit olan Bilbo'nun eline geçer. Bilbo yüzüğü yeğeni Frodo'ya miras bırakıp Hobbitköy'den ayrılır. Fakat Karanlıklar Efendisi tekrar uyanmış, Mordor'daki kalesine geri dönmüştür. Orta Dünya'da insan çağını yoketmeye kararlıdır. Onu ortadan kaldırmanın tek yolu Hükmeden Yüzük'ü yoketmektir. Yüzük sadece Mordor ateşlerinde eritilerek yokedilebilir. Böylece Orta Dünya halklarından bir grup, Mordor'a doğru sayısız maceralarla dolu bir seyahate koyulurlar. İşte bu Yüzük Kardeşliği'dir : Yüzük taşıyıcısı Frodo Baggins, kadim büyücü Gri Gandalf, Arathorn oğlu Aragorn, Boromir, Elf halkından okçu Legolas, Cüce halkından baltalı Gimli ve Shire'lı 3 hobbit: Samwise Gamgee, Peregrine Took, Meriadoc Brandybuck. Kahramanlarımız Orta Dünya'yı baştan uca katederek Mordor'a ulaşmaya çalışacaklardır.
Kitabı bu kez o kadar zevkle okudum ki anlatamam. Yine de, Frodo ve hobbitler'in Bree'ye gelerek handa Aragorn ile karşılaştıkları kısıma kadar biraz sıkıcı gitti. Ondan sonra ise su gibi aktı. Öncelikle filmleri izlemiş olmam, kitabı gözümde canlandırmaya çok yardım etti. Tabii kitap ile film arasında epeyce farklar var. Fakat filmlerin iyi kotarıldığını düşünüyorum.
Yüzük Kardeşliği defalarca okunası nefis bir klasik fantastik kurgu. Sonunda okuyabildiğim için gerçekten çok mutluyum:)
hemen hemen her yaz üçlemeyi yeniden okuyorum ve ilk kez okuyormuş gibi heyecanlanıyorum yüzüklerin efendisi benim için aynı zamanda kitapların da efendisi muckx
YanıtlaSilkesinlikle tekrar okunası:)
Sil